K/ömür

Neredeydi biz çocukken bu doğal gaz denen illet... Sabahın 3ünde kaldırırlardı uykumdan, babam servis şoförü olduğu için kömür tevziye giderek sıraya girerdim. Gün aydınlanmamış olurdu, küçük ve salaş bir kahvede gelenler sıraya girer, sonra para dekontları bir büroya verilir, iki komşu ya da yakın adres bulunursa ikiye bölünmüş kamyon kasasına kömürler konurdu. Kamyon şoförü gelir isim okur, eline bir kaç lira sıkıştırılırdı ki kömür tozsuz yerinden yüklensin. Kömür taşıya taşıya kömürden de karalaşan şoför tamam abeee, olur abbeeee diye plakayı söyler giderdi. Ondan sonra kapıda beklersin ki, yüklenen kamyon gelsin. Kamyon kömür alanından çıkınca binilir, artık kimin evi yakınsa ona doğru ilerlenirdi. Bazen gerçekten de tozsuz gelir bazen de tüm kışın kötü geçmesine neden olacak kadar toz dolu olurdu... Tozun durumuna göre ya hemen taşınır kömürlüğe yerleştirilir ya da elenirdi. Elekten kalanlar torbalanır ve bu sefer de, inek besleyen komşuların peşine düşülürdü ki, biraz inek yakıtı alınsın da kömür tozu ile karıştırılarak bir tür tezek yapılabilsindi. Şimdi bu klavyedeki harflere dokunan eller, vakti zamanında kömür tozu ve inek yakıtı harmanında çoook debelenmiştir...

 

elim

ve

vicdanım

temizdir,

aklım hür

fikrim de

hürdür

aklınıza bir şey gelmeye

...