Ey
duvarlarına sinmiş duaların
büyük bekçisi,
kalbimdeki
sessiz mabet,
taşların artık suskun.
Düşmüş bir devin iskeletini taşıyan
son nefes gibi
şu halin.
Kurumuş ağaç gibi uzanmış
bedenin,
kökleri taşta, dalları da nicedir
gökte
söylesene
öyle misin?
Direnen ruhunda
her bir eksiğin,
rüzgârların geçidi.
Sen,
Geçmişin solmuş nazlı mevsimi…
Birlikte her suskunluğumuz
dönsün anıya
ve her yankımız bir zamana.
Sabah ışığında yükselen tozlarınla
daha fazlasını da
anlat
Tanrı’ya…
Photo by K.A.C. Creswell