5-EY ŞANLI DİLSİZ

Kaç yüzyıldır öpüyor

Israrcı

rüzgârlar,

kabir gibi suskun vadinin

tepesine konuk

yorgun taşlarını.


Güneşin kırbacı inerken

gövdene,

zaman ince ince

çekmiş gibi

damarlarından hayatı.


Gökyüzü değişti,

şahit olduğun yaşam

uzaklaştı,

artık

yalnızlığında gizli

seslerin gölgesi.


Ey şanlı dilsiz,

unutulmuş zamanın gözcüsü,

söylesene

kaç bulut geçti üstünden

ve

kaç yağmurla ıslandı

o güzel yüzün...