Çatlamış
toprağın-ın dili,
yanmış kavruk taşlar-ının
birer birer hepsi.
Suskunlar.
Şaşırma sakın,
ayazda kurur en derin
anılar…
Su’yun gitmiş,
çok uzaksın mevsiminden…
Ne adımların sesleri
duyuluyor
yorgun taşlarında,
ne de geçip giden gölgelerin
sessizliği…
Yalnızlığa dikilmiş gibi
o güzel kemerlerin,
ne yazık
vaktinden önce
çöle dönmüş vadinde.
Ne güzel de
direnmişsin;
suyun gittiği,
tozlu yılların bile
çekildiği şu yerde…
Adını dahi unutmuş olsa da
rüzgârlar,
baksana
nasıl da eğilmiş
zaman,
taş gibi sabrının
önünde.
Photo: Conway Library, Courtauld Institute of Art